MADRİD Hayvanat Bahçesi (Zoo Aquarium de Madrid)

Madrid’te bu haftasonu ne yapsak diye düşündüğümüz çok oluyor evet! Ama bu kesinlikle yapılacak aktivitelerin azlığından değil. Elinin altında birçok alternatif olunca insan bazen kararsız kalabiliyor..:)

Madrid Hayvanat Bahçesi (Madrid Zoo) bir haftasonu programı için güzel bir seçenek. Özellikle de çocuklar için! Burada değişik türde pek çok hayvanı görmek mümkün. Biz de belgesellerde gördüğümüz ve fakat yerinde görme imkânımız olmayan bu hayvanları görmek için haftasonu bir günümüzü buraya ayırdık.

Madrid Zoo’ ya Metro (5. ve 10. hatlar) ile ulaşmak mümkün. Casa de Campo Metro durağına 10 dakikalık yürüme mesafesinde. Giriş biletlerini internet sitesinden temin edebilirsiniz. http://zoomadrid.com/en



Biz biletlerimizi girişte aldık. Kişi başı yaklaşık 24 € ödedik. Biraz pahalı olduğunu düşünsek de ziyaretimiz sonrasında verdiğimiz paraya değer bir gün yaşadığımız konusunda hemfikirdik. İçeride yaklaşık 5 saat geçirdik ve yorulduğumuzu hiç hissetmedik çünkü çok farklı bir dünyaya gittik geldik sanki. Kısaca ilk defa gördüğüm bir ülkeden daha heyecan verici bir tecrübeyi nerede, ne zaman yaşadım diye kendime sorduğumda artık bir cevabım var diyebilirim.

Her ne kadar Türkiye’den başka bir yerde bir hayvanat bahçesi görmüş olmasam da Madrid’tekinin en iyilerden biri olduğunu düşünüyorum. Referansım ise buradaki hayvanların genel olarak mutlu görünüyor olması.

Hayvanat Bahçelerinde beni en çok rahatsız eden buradaki hayvanların her zaman ve haklı olarak mutsuz görünmeleridir. Hasta ve hatta depresyonda gibidirler. Nasıl olmasınlar ki? Sonuçta özgürlükleri ellerinden alınmış ve bir kafeste müebbet hapse mahkum bir ömür geçiriyorlar. İşte bu nedenle genel olarak "Hayvanat Bahçesi" fikrine ben de karşıyım. Ancak yine de hayvanat bahçelerinin önemli bir işlevi olduğunu da düşünüyorum. Özellikle çocuklar açısından! Çocukların hayvanları tanıyıp, onlarla iletişim kuracakları ve onları sevecekleri (Madrid Zoo’da bazı bölümlerde çocuklar ile hayvanların temas kurmasına izin veriliyor.) bir alan yaratılması açısından önemliler! Tabi biz insanlar bu önemli işlevi, hayvanlara eziyet etmeden gerçekleştirmeyi mutlaka mümkün kılmalıyız!




Düşüncelerim bunlar! :) Hissettiklerime gelince...

Ben çocukların sokak hayvanlarına eziyet ederek büyüdüğü ve belki bu sayede bir “yetişkin” olduklarında kendi türüne işkence etmekte beis görmedikleri bir ülkenin vatandaşı olarak gezdim Madrid Zoo’da. Hayvanları seven ama bir o kadar onlardan korkan, onları merak eden ve “gerçekten” belgesel izleyen, izlemeyi seven birisi olarak baktım oradaki hayvanlara. Türkiye’de mahallenin çetesi gibi grup halinde dolaşan sokak köpekleri ile karşılaşınca içinden dua eden, belediyeden görevliler gelip onları karga tulumba araca alıp götürdüklerinde ise gözyaşı döken birisi olarak dolaştım aralarında.. çocuklar gibi.. güzel bir gündü..















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder